Cömert, “Türkiye nispeten yüksek enflasyonla devam ediyor, karşılaştığımız en büyük sorun maaş artış dönemlerinin şirketten şirkete farklılık göstermesi ve bu nedenle çalışanların iş değişikliğinde ne kadar maaş artışı isteyeceklerini bilmemeleri. Bu en büyük sıkıntıdır. Avrupa’da maaş artışları enflasyonun biraz üzerinde altında Türkiye’de enflasyonun üzerinde maaş artışları yapıldı. “TL’deki değer kaybı piyasayı da olumsuz etkiledi.” dedi.
En fazla maaş artışının insan kaynakları ve yönetici asistanı pozisyonlarında olduğunu kaydeden Cömert, şöyle konuştu: “Birçok şirket zaten yılın ortasında maaş artışı yapmıştı, ortalama yüzde 28-35 civarında bir artış vardı. Bazıları da ara çeyrekte, yani Ekim ayında fiyatı artırdı ama çoğunluk elbette Ocak ayında tekrar artıracak. En yüksek artışı insan kaynakları ve yönetici asistanı rolleri aldı. Şube olarak teknoloji biraz daha temellenmeye başladı. Eskiden çok yüksekti ama artık teknolojide yüzde 30’dan bahsediliyor. Sağlık ve yaşam bilimleri tarafı güçlü bir dönemden geçiyor. Döviz kuru sabitlemeleri başta ilaç firmaları olmak üzere küresel şirketleri etkiledi. Ancak sağlık ve yaşam bilimleri bölüm ortalamasının üzerinde bir artış gösterdi. Elbette bu durum sağlık maliyetlerine de yansıyor ve bunun hepimiz farkındayız. Dalların ortaları farklıdır. “Lüks perakende sektörü bu aksaklıklardan pek etkilenmedi ve ortalamanın üzerinde ücret artışı yaşandı.”
Cömert, eğitimli personel bulmakta en çok sıkıntının teknoloji departmanında yaşandığını, oyun departmanının ise çok küçüldüğünü belirtti. Üretim ve sanayinin nispeten daha az etkilendiğini kaydeden Cömert, “Turizm açıldı ama bu yıl biraz zorlandılar, enflasyon ve maliyetler çok fazla ayak uyduramadı.” söz konusu.
Avrupa’da iş değiştirme söz konusu olduğunda fiyat artık ikinci planda kaldı
Türkiye ve 37 ülkeyi kapsayan ve üst düzey yöneticilerin katıldığı ‘Yetenek Trendleri’ araştırmasının sonuçlarına göre işyerine bağlılığın sarsıldığını kaydeden Cömert, “İş ve yaşam istikrarı çok önem kazanmaya başladı. Avrupa’da iş-yaşam dengesi artık maaşın üzerinde ve 1 numaralı faktör artık iş değişikliği.Yani iş-yaşam dengesini sağlayan, daha esnek işyerleri tercih ediliyor.
Türkiye’de yüzde 52 ile fiyat hâlâ birinci öncelik ama bu normal, enflasyonist bir ortamdayız. Ancak Avrupa’da ücretler artık ikinci planda kaldı. Yeteneği elde tutmak artık çok zor, bulmak zaten zor, elde tutmak da çok zor. Çalışmak artık bir amaç değil, bir araç haline geldi ve şirketlerin buna çok dikkat etmesi gerekiyor çünkü bu yetenekleri kaybetmeye başlayacaklar. “Türkiye’de iş değiştirirken ücretler hâlâ birinci öncelik.” söz konusu.
Yurt dışında çalışma eğiliminin halen devam ettiğini belirten Cömert, “Şu anki sorun üniversitedeyken gitmek istemeleri. Bu yüzden önce oradan başlamak istiyorlar. Şu anda en büyük tehlike bu. Türkiye’de iş dünyasına hiç girmiyor, doğrudan yurt dışını düşünüyor ve hedefliyor. Bize başvururken doğrudan yurt dışı ofisini tercih ediyorlar. Bunu hem yeni mezunlar hem de son sınıf öğrencileri yapıyor.
Cömert, gelecek trendlere ilişkin ise şunları söyledi: “Önümüzdeki dönemde pazar neredeyse bu yılla aynı şekilde ilerleyecek gibi görünüyor. Özellikle ‘serbest’ çalışma modelinin ön plana çıktığı Avrupa’da şirketler daha çok geçici istihdama yönelmeye başladı. Bu model artık Türkiye’de yok. Uzun vadede 2023’ten sonra bu modeli Türkiye’de daha çok görmeye başlayacağız.” dedi
